Transfermarkt'ın yaptığı şu açıklamaya bakalım:
"Yener, “
Avrupa’dan birçok teklif almasına rağmen sürpriz şekilde Beşiktaş’a transfer olmayı tercih etti. Beşiktaş bu transfer için yaklaşık 30 milyon euro bonservis ödemeyi göze aldı. Ancak takım, önce Avrupa Ligi ardından Konferans Ligi’nden erken elendi. Bu kadar yüksek değerli bir oyuncu için yalnızca Süper Lig’de forma giymek yeterli olmuyor. Artık Şampiyonlar Ligi’nde yer almaması ve Avrupa’nın iyi bir liginden Süper Lig’e transfer olması nedeniyle piyasa değerinde küçük bir kayıp yaşandı. Şu an 28 milyon euro seviyesindeki değerini koruması için, taliplerinin olması ve Süper Lig’de üst düzey bir performans sergilemesi gerekiyor"
İşte tam da kılıfına uydurma dediğim olay bu. Bu mantığı doğru kabul edelim: Avrupa'nın iyi bir liginden Süper Lig'e gelmek + Avrupa kupalarında olmamak = Değer kaybı.
Şimdi bu formülü seninle konuştuğumuz diğer isimlere uygulayalım:
Davinson Sanchez: Premier Lig'den geldi, Avrupa Ligi'nde oynadı ve değeri arttı ki sadece Tottenham maçı ve 3 galibiyeti ki Beşiktaş'ın da 3 galibiyeti var.
Mauro Icardi: Ligue 1'den geldi, Şampiyonlar Ligi'nde oynadı ve değeri arttı ki sadece Manu maçını kazandı.
Rafa Silva: Aynı olay geçen sene UEFA'ya giden bizde yine değeri düştü.
Pjanic geldiği sene şampiyonlar ligi olmasına rağmen 20'den 18'e düştü, hadi iyi bir ligden düşük lige geldi de bu şerefsizin marketi bir tek bize mi değer düşürüyor.
Eğer Orkun'un düşüş sebebi buysa, aynı ligde oynayan Icardi ve Sanchez'in değerinin artmasını nasıl açıklıyorlar? Açıklayamıyorlar. Çünkü kural bu değil.
İşte benim menajermarkt dememin sebebi tam olarak bu. Değerlemeyi resmi kriterlerden çok, oyuncunun gelecekteki satış potansiyeli ve menajerinin piyasayı ne kadar canlı tuttuğu belirliyor. Bu açıklamalar da sonradan bu duruma uydurulan bahanelerden başka bir şey değil.
Nof: Şunu da ekleyim.